soluk pahalı, emek ucuz ama tutku değerliydi
güneş tepede, hava ekşi ama huzur yerli yerindeydi
hiç değişmemiş gibi mevsim şu çayır çimen
kır rengini öz edinmişti
el alem mavi dediyse de göğe
kır rengini öz edinmişti
göz altımız şiş, tenimiz çatlak
ama her halimiz görkemliydi
aramız yağışlı, dilimiz mühürlü
ama gözlerimiz hep el eleydi
hiç rüzgar esmemiş gibi sanki
mumlar yanıp erimekteydi
hiç sabah olmamış gibi sanki
mumlar yanıp erimekteydi
sofra çoktan toplanmış, kahveler içilmiş
ama halen oturup beklemekteydik
hani konuşsan ayrılmak lazım gelir
sussan gönül razı değil
işte tam o vakit gönül razı gelmeliydi
meşale yakmak hoştur da
idam sehpasına gönül razı değil
işte tam o vakit gönül razı gelmeliydi
çok güzel çok çok güzel
YanıtlaSil