Antikahraman II: Kaderin Önüne Geçilmez

 ezberimdeki sokaktan yirmi birinci geçişim

adımların en huzurlu yerindeyim

gözüm görmen o yolu, kulağım duymaz

ama karış karış bilirim her köşesini 

karışma, benim yolum hep o sokaktan geçer

çünkü bilirim ki

"abeunt illuc omnia, unde orta sund."

çağlayan ırmağı dağ olsa kesemez,

kaderin önüne geçilmez


yirmi birinci kez aynı yerde adımlarım

elimde değil, seçmek haddime değil

alnıma bu yazıyı ben yazmadım

dokunma adımlarıma öyle kalsın

çünkü her biri uzun vadeli bir tasarı

yürüdüğüm yolu heyelan olsa kesemez

kaderin önüne geçilmez


umduğumu bulamazsam diye huzursuzlanmam

ufkumun uçları kadardır bana sunulan

uğursuz olan aslında uçuk uğultular

tek emin olduğum bu kalıptan dışarı çıkamam


bir oyun gibi yazılı yarınlarım

karakterler, perdelerin sayıları

sanmıyorum seremoni bittiğinde hatırlanır

ve bir melek bize bunu dağıtandır

isminden fevkalade korkarız


kader değil bizi korkutan

onu canlı kanlı görmemek

ve bir merdivendir koşulan

tek görevimiz ölmemek


bir gönülçelen içimdeki kuşku

asılıp duran suratım ve

burnumun yukarısındaki vurgu

her sözümde yutkun

aynı çizgide yürümeye tutkum

alnımın yazısını silmek üzere döktüğüm ter

ver bir tek şunu biliyorum

kim karışırsa yazgıya lanet üstüne biter

iyi ezberledim ve konuşuyorum

kaderin önüne geçilmez


Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski