Antikahraman VII: Turuncu

 hep bir kavgam vardı bilmezdim

ne içindi soluklarım düşünmezdim

sözcük sarf ettikçe yeşerdi bir vadi içimde

bilirdim yoksa çekilmezdi bu eziyet

saatler, günler, çıkış kapısı aradığım geceler

bomboş çölleri sen yeşert 

ama kal ölü buzların içinde


bağlı kollarım ellerim

hep huzur diledim allahtan

nerede bulurum bilemedim

ararken silindi harfler bile hafızamdan


bağlı kollarım ellerim

hep gölgeler üşüştü başıma

inceden turuncu bir ışık

ve gözlerim giderek kararmakta


dertse dert birikir hepsi bendimin en derininde

dönüşmekte sessizce bir ecinniye

beklemekte denk düşme gününü sessizce

o gün geldiğinde ikimizden biri ölecek

toprak bir kez daha yeşerecek

yirmi yıllık buhranın sona erişine


ecinni de bilir ki berduş zerdüştinin sönmez ateşi

toprak çürür de solmaz toy çınarın kökleri

taş çatlar bitmez tilkinin yaşamaya hevesi

elim kalem tuttukça ruhumdan uzak intihar düşüncesi



Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski