gümüş özü suyun, henüz sükutu tanımadıysa gök
söyle nilüfer, neden kapanır bize maviler
ağlamasını çok mu sever bulutların
rüzgar önüne bir göl bulur
nilüfer kendine bir ruh
eğer yağmur yağacaksa
burası duyguların ağladığı yer olur
yapraklarına yapışır göz yaşı
bulutların derdi uzun
eğer yağmur yağacaksa
hüznü tatmak insan işiyse eğer
zamandan kopuksa sarf edilmiş sözler
neden sarı uyanır ağaçlar
serin bir kasım sabahına
çarşaf gibi sular üstü uzan nilüferim
her yaprağında emeğim olsun
bulut sussun ben ağlayayım üzerine
ağlamam için gözümün yaşarmasına
lazım olmaz benim
gökler sükuta bir son bulur
göl, rengine gümüş
eğer yağmur yağacaksa
burası duyguların ağladığı yer olur
sazların içine batar ağlayan
kurtuluşu ise bir son
eğer yağmur yağacaksa
sanmam, hiç bir kervan uğrar mı
tırmandığım bu dağ başına
küçük bir evi dünyam bildim